Kayıtlar

Nisan, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Emirdağ-I 276: Nurcular uykuda dahi bu leyali-i aşerenin nurlarına tam mazhardırlar

Resim
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelen, Geçen leyali-i aşerenizi ve gelen îdinizi ruh u canımızla tebrik ve o çok mübarek gecelerdeki a’mal-i sâlihanızın ve duanızın makbuliyetini rahmet-i İlahiyeden niyaz ediyoruz. Bu on gece Kuran-ı Azîmüşşan’ın وَالْفَجْرِ وَلَيَالٍ عَشْرٍ “ Tan yerinin ağarmasına andolsun, On geceye andolsun ” (Fecr 89/1-2) kasemiyle onlara verdiği ehemmiyete binaen o geceler leyle-i Kadir ve Berat ve Mirac nevinde büyük kıymetleri var. Çünkü hacc sırrıyla bütün âlem-i İslam namına her taraftan gelen binler hacıların bütün kâinatla alâkadara

Emirdağ-I 275: Kâtip Osman'ın mektubu

Resim
Madem Medresetüzzehranın şakirtleri bu âciz kardeşlerinin hastalık ve sıkıntılarına samimi ve ciddi manen iştirak ediyorlar. Ve nur derslerinin ehemmiyetini ve kıymetini gösteriyorlar. Lâhikaya girebilir. Fakat bir parça mahremdir. Herkese işâa edilmesin. Kâtip Osman'ın mektubudur. بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حُرُوفَاتِ الْقُرْآنِ وَرَسَائِلِ النُّورِ “Kuran'ın ve Risale-i Nur'un harfleri adedince Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun.” Çok sevgili, çok kıymetli, çok mübarek, çok sabırlı Üstadımız Efendimiz Hazretleri! İrsal buyurmuş olduğunuz şu kalplerimizi gam, kederle dolduran ve gözlerimizden Nil-i mübarek gibi yaş akıtan suikast n

Emirdağ-I 274: Hüsrev’in mektubundan bir parça

Resim
Lahika'ya girsin. Hüsrev’in mektubundan bir parçadır. بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Çok aziz, çok kıymettar, çok mübarek, çok sevgili Üstadımız Efendimiz Hazretleri! Aziz ve şerif olan mübarek hatır-ı şerifinizi sual ederek sıhhat ve âfiyetinize dua eder ve binlerle geçmiş olsun deriz. Hayat-ı dünyada bekası için mütemadiyen el açıp dua ettiğimiz vücud-u şerifinizin ifnasına uğraşan zümre-i münafıkînin hücumuyla bizi daima titretip korkutan çok acıklı ve çok acılı matem haberini bize getiren bir mektubunuzu aldık. Okuyan talebelerinizin kalbleri hüzünle doldu. Âni şifa, âni âfiy

Emirdağ-I 273: Denizli makinesi şimdilik işlemediğinde bir hayır var

Resim
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelâ : ُ اَلْخَيْرُ فِيمَا اخْتَارَهُ اللّٰهُ “ Hayr, Allah’ın takdir ettiğindedir. ” Denizli makinesi şimdilik işlemediğinde bir hayır var. Hem birden üç makinenin, üç mühim merkezde faaliyetleri سِرًّا تَنَوَّتْ “ Gizli olarak nurlanır ” sırrına göre maslahat değildi. Hem Isparta, İnebolu gibi, Denizli şakirdleri mübarek kalemleriyle çok iş görmediklerinden, onların kalemini Nur hizmetinde çalıştırmak için muvakkaten makineleri işlemedi. Şimdilik Isparta ve İnebolu makinelerinin mahsulü muhtaç müştaklara yeter ki inayet böyle tecelli ediyor. Sâniyen : Gül Nur fabrikasının demirbaş kâtiblerinden Hüsrev ve Kâtib Osman’ın o civardaki Nur şakirdleri nâmına benim b

Emirdağ-I 272: İnsanın en geniş daire-i gafleti bu harb ve mücadele dairesini gördüm

Resim
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelâ, On seneden beri siyaset ve harp vaziyetlerine çok ehemmiyet verip, merak edip bakmadığım halde bugünlerde Nur makinesinin faaliyeti azalmasından yalnız bir tek saat dünya siyasetine baktım. İnsanın en geniş daire-i gafleti bu harb ve mücadele dairesini gördüm. Ehl-i imana lüzumsuz böyle gaflet dairelerine girmek çok zararlıdır hissettim. İnsanın hissiyat-ı uhreviyesini boğuyor ve huzur ve marifet-i imaniyenin lemalarını söndürüyor. Çünkü kendi şahsında ve en zahir şahsî fiillerinde icadsız bir cüz-ü ihtiyarîden ve gayet cüzî bir kesbden başka elinde bulunmayan bu âci

Emirdağ-I 271: Mucizât-ı Kuraniye risalesindeki ekser âyetlerin herbiri..

Resim
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelen : Bir meseleyi, çoktan beri size söylemek lâzım iken unutmuştum. O da şudur: Mucizât-ı Kuraniye risalesindeki ekser âyetler, herbiri ya mülhidler tarafından medar-ı tenkit olmuş veya ehl-i fen tarafından itiraza uğramış veya cinnî, insî şeytanların vesvese ve şüphelerine maruz olmuş âyetlerdir. İşte Yirmi Beşinci Söz öyle bir tarzda o âyetlerin hakikatlerini ve nüktelerini beyan etmiş ki, ehl-i ilhad ve fennin kusur zannettikleri noktalar, i’cazın lemeâtı ve belâgat-ı Kuraniyenin kemâlatının menşeleri olduğunu, ilmî kaideleriyle

Emirdağ-I 270: Hâs şakirdlerin herbiri, Said'in vazifesini mükemmel görebilir

Resim
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelen : Hiç merak etmeyiniz. Yalnız duanızı almak için şimdilik şiddetli ve suikast eseri olarak evvelce size yazdığım gibi hastalığımı beyan ediyorum. Fakat katiyen telaş etmeyiniz. Hadsiz şükür olsun ki, hem evradıma, hem vazife-i tashihe mani olmuyor. İnşallah büyük bir sevab ve hayır var içinde. Ben kendim, bundan bir cihette memnunum, siz de hiç müteessir olmayınız. Zaten benim vazifem bitmek üzeredir. Risale-i Nur, hususen mecmuaları, herbir nüshası, Said'e karşı hüsn-ü zannınızın fevkinde onun vazifesini görebilir ve görüyo

Emirdağ-I 269: Hükümet ondan çok korkuyor. Yetmiş bin talebesi var

Resim
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدَ الْآبِدِينَ “Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketleri ebedlerin ebedi olarak sizin üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvela : Bugünlerde bana suikast edenler yine Afyon hükümetinin evham yüzünden bize ilişmek fikrini hissedip gayet tesirli gizli iliştiler. Ben yirmidört saattir hayatımda görmediğim dehşetli başdönmesiyle hastalık gördüm. Hayatımdan ümidim kesildi, vasiyetimi ettim. "Ben öldükten sonra Tahirî’yi buraya çağırınız, gelsin malım olan Nurlara sahip olsun" dedim. Birden inayet-i Rabbaniye imdada yetişti, duanızı bana şifa eyledi. Hatta bu tesemmümün darbesiyle yirmi gün sıkıntılar çekeceğim diye düşünürken birden öyle bir geçti ki, bir şey olmamış gibi bugün at ile gezmeye çıktım. Dün mektubunuzda onbeş sivil polis Afyon’dan Isparta’ya “tarikat var” bahanesiyle

Emirdağ-I 268: Demir ve elmas gibi bir istinadgâh Nurlarda var, o yeter

Resim
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelen : Zülfikar'ın üç makamı, herbirinin ayrı hâsiyeti ve ehemmiyeti ve başka müşterisi ve müştâkı bulunmasından, makine mahsulatı üç tarzda toplansa ciltlense; bir kısmı, başta birinci makam Mucizat-ı Ahmediye ve Zeyilleri, sonra ötekileri.. bir kısmı da başta Mucizat-ı Kuraniye ve Zeyilleri sonra Ahmediye ve 10. Söz.. bir kısmı da başta birinci makam olarak 10. Söz ve Zeyilleri, sonra Mucizat-ı Ahmediye ve Kuraniye daha münasiptir diye hatırıma geldi. Çünkü âlim veya hâfız olmayan zatlar, başta i'cazât-ı Kuraniyenin derin ve âlimâne nüktelerini bilemez, zevketmez, vazgeçer. Eğer tâlibi âmi ise, başta 10. Söz bulunan mecmua verilsin. Eğer hoca ise, başta Mucizat-ı Ahmediye takdim

Emirdağ-I 267: Huboğlu Osman'ın mektubu

Resim
-Lahika'ya girsin.- Faziletli Rehberimize Biinâyetihî Teâlâ dünyayı nur ile münevver eden Hocamızın mübarek iki ellerinden öperim. Cenab-ı Hak ve Feyyaz-ı Mutlak ve Rabbu'l-Felak Hazretleri ömr-ü âlîlerinizi müzdâd ve firâvân buyursun. Muhtaç ve müştâk bulunduğumuz envar-ı İlahiyeyi ihvan-ı dine rehber olarak telkin ve tebliğ ettiğinize ve âciz kulları da alâ-kadri'l-imkân o dünyaya saçılan envar-ı İlahiyeden hisseyâb olduğuma ve duanız berekâtıyla inşallah füyuzât-ı İlahiyenin daha ziyade inkişafına ve bu nurani kitapları okudukça efrad-ı insanın sıdkla kabul buyurulan Risale-i Nur vasıtasıyla ıslah ve iflahına ve güneşin tulûu gibi meydana gelen şakirdleriniz dahi bütün bilâd-ı İslamiyede herkesin derece-i insaniyete girmeleri hakkında son derece çalıştıkları re'yü'l-ayn görüldükçe, milyonlarca, tâ ebede kadar teşekkür eder ve kusurumun affını diler ve mektubumun kabul buyurulmasını rica ederim. 24 Ramazan-ı Şerif Ed

Emirdağ-I 262: O mecmua, iman tılsımlarının en mühimlerini halletmiş

Resim
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حُرُوفَاتِ ذُوالْفِقَارِ الْمَقْرُوئَةِ وَالْمَكْتُوبَةِ “Okunan ve yazılan Zülfikar mecmualarının harfleri adedince Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun.” Aziz, sıddık mübarek kardeşlerim ve vârislerim ve hakiki akrabalarım! Evvela : Merhum Büyük Ali'nin tam vârisi ve tam bir sistemi ve merhum Abdurrahman'ın tam misli ve halefi ve mübareklerin pehlivanı ve kahramanı Küçük Ali'nin ( Haşiye ) iki büyük ve pek güzel hediye-i Nuriyesini aldık. Fakat Zülfikar'ın âhirinde Hizb-i Nuriye'nin parçası yazılmamış. O parçayı da aynı kıtada o hârika kalemiyle yazsın, bana göndersin. Haşiye : Ben Küçük Ali'nin bayram tebrikini ve iki mecmua hediyesini yazan başka bir Ali zannetmiştim. Acaba bu kimdir diye hayret ederdim.

Emirdağ-I 266: Konyalı Sabri'nin mektubu

Resim
Konyalı Sabri'nin mektubudur, Lahika'ya girsin. بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Çok aziz ve çok kıymetli Üstadım Efendim Hazretleri! Göndermiş olduğunuz kıymetli ve irşadlı mektubunuzu aldım. "Aziz" kelimesi hakkındaki cevabınızı ekser Konya hocalarına gösterdim. Hepsi cevabınızı itirazsız kabul ettiler ve Müftü Efendi de, isim olarak "aziz" kelimesinin kullanılmasının caiz olmadığını, sıfat olarak kullanılması için bir şey söylemediğini söylediler. Diğer Âyetü'l-Kübra hakkındaki cevabınızı da Maraş Vaizi Zekeriya Efendiye gönderdim. Henüz ondan bir ceva

Emirdağ-I 265: Bu defa uhrevî ve firdevsî yadigârlarınızı aldım

Resim
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim ve Kuran hizmetinde muktedir arkadaşlarım! Evvelâ : Bu defa uhrevî ve firdevsî yadigârlarınızı aldım. Cenab-ı Erhamürrâhimîn her harfine mukabil herbir kâtibine bin rahmet eylesin, âmin. Ve her satırına bedel yüzer hasene defter-i a’maline yazdırsın, âmin. Ve her sahifesine mukabil sahaif-i hasenatlarında yüzbin sevab yazdırsın, âmîn. Sava medrese-i Nuriye kahramanlarının (Hâfız Mehmed, Mustafa Çavuş, Sâlih Çavuş) Zülfikarları ve Nur fabrikasının şakirdlerinin (Zekâi, Hâfız Ahmed, Halil İbrahim) Asâ-yı Musa’ları bizleri memnun ve müferrah ettikleri gibi, elbette onların üstadları ve ustabaşıları olan merhum Büyük Hâfız Ali ve merhum Büyük Hâfız Mehmed bizden ziyade âlem-i

Emirdağ-I 264: Abdullah Toprak'ın mektubu

Resim
Haddimden yüz derece fazla hüsn-ü zan ile bu mektubu yazan zat, hem Eskişehir'in Hüsrevi ve Hasan Feyzîsi, hem Risale-i Nura bütün mensupları alakadarlık gösteren Seydişehirli Hacı Abdullah Hazretleri'ne tam merbut, hem oniki sene ve bir cihette otuz senedenberi benim ile ciddi dost bir kardeşimizdir. Onun hâtırı için aynen lahikaya geçebilir. Said Nursi لَهُ هِمَمٌ لاَ مُنْتَهٰى لِكِبَارِهَا وَهِمَّتُهُ الصُّغْرٰى اَجَلُّ مِنَ الدَّهْرِ “Onun öyle himmetleri vardırki, büyüklerinin sonu yoktur. Küçük himmeti ise asırdan daha kıymetlidir.” Reşâdet-meâb Efendim! Bu Emirdağ seferimizde maksadımız sırf yed-i beyzâlarınızı takbil ve himem-i kudsiyenizi istirhamdı. Lehülhamd velminne iltifatınız bizi mesrur etti. Bu teveccüh ve iltifatınızla ebediyen müftehirim. Efendimize karşı muhabbetimde samimi olduğumu zan ediyorum. Tabii bu da Üstadımızın mukaddem iltifatı semeresidir. Civarınızda bir haftadır bûy-u kudsînizle müstağrak-ı sürûrum. Y

Emirdağ-I 263: Hocaların bütün kuvvetleriyle Risale-i Nur’a yardım etmesi..

Resim
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık, bahtiyar kardeşlerim! Evvelâ : Hem Denizli’yi, hem Hasan Feyzi’yi, hem oradaki Nurcuları, hem oranın ahalisini ve mahbuslarını bu makine yüzünden tebrik ederiz ve bin bârekâllah deriz ki; birden bin kalemli bir Nurcu kâtib buldular. Herşeyden evvel sıhhatine ve güzel olmasına ve yanlış olmamasına çok dikkat etmek lâzım ve elzemdir. İnşallah makine istimalinde tecrübeli zâtlar Denizli’de yardıma koşacaklar. Isparta müdakkikleri de onlara tecrübeleriyle yardım etsinler. Sâniyen : Denizli’ye hem Asâ-yı Musa, hem Manevi Tarihçe-i Hayat mecmuaları gönderilse münasiptir. Hem beşyüz nüshadan fazla olmasın, hem sönük olan sahifeleri ayrı olsun. Sâlisen : Ben ehl-i siyasetin her