Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Emirdağ-II 795: Urfa nur talebelerinden Abdullah ve Abdülkadir’in bir mektubu

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Çok sevgili, ruh u revanımız Üstadımız Efendimiz Hazretleri! Evvelen : Hadsiz selam ve hürmetlerimizi arz eder el ve ayaklarınızı Hacerü’l-Esved gibi öperiz ve dualarınızı her an bekler âcizane dualar eder hizmet-i Kuraniyeniz için muvaffakiyetler Cenâb-ı Rabb-i Müsteân'dan niyaz ederiz. Sâniyen : Oradaki kardeşlerimizin yazdıkları mektubu Abdurrahman ve Haydar’a verdik ve içinde olan selamlarınızı ve onlara dua ettiklerinizi söyledik. Kemal-i sürur ile karşıladılar. Sâlisen : Abdülkadir’in askerliği için reyimize gelince, evvelen askerlik k

Emirdağ-I 309: Aşığım deryâna dalmaya geldim (Mustafa Oruç)

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Çok müşfik, çok sevgili Üstadım Efendim Hazretlerine! Lütuf buyurduğunuz sevimli mektuplarınızı ve nurlara ait sekiz parça emanetleri mesrurane aldım ve hadsiz derece memnun oldum. İnşallah himmet ve dualarınız bereketiyle ve bizim de elimizden geldiği kadar nurların neşrinde olan gayretlerimiz pek yakında semeresini verecektir. Ve yine inşallah üniversite gençliğinde Risale-i Nur'a olan sonsuz ihtiyaç Allah'ın tevfik ve inayetiyle gençlik tarafından idrak olunup üniversitemiz bir nur mektebi haline dönecektir. Çünkü Risale-i Nur'a olan ihtiyaç pek çok

Emirdağ-I 308: Risale-i Nur'u yazmanın bazı faydaları

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” يُوزَنُ مِدَادُ الْعُلَمَاءِ بِدِمَاءِ الشُّهَدَاءِ “Âlimlerin mürekkebi şehidlerin kanıyla muvazene edilir.” مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّتِى عِنْدَ فَسَادِ اُمَّتِى فَلَهُ اَجْرُ مِأَةِ شَهِيدٍ “Ümmetimin fesadı zamanında sünnetime temessük edene, yüz şehid sevabı vardır.” Bu iki hadîs-i şeriften alınan bir ilhamla, Risale-i Nur'u yazmanın dünyevî ve uhrevî pek çok faydalarından, Risale-i Nur'da beyan edilen ve şakirdlerinin tecrübeleriyle tasdik edilen yalnız birkaç tanesini beyan ediyoruz. Beş türlü ibadet: 1- En mühim bir mücahede olan ehl-i dalalete karşı manen mücahede etmektir. 2- Üstadına neşr-i hakikat cihetinde yardım suretiyle hizmet etmektir. 3- Müslümanlara iman cihetinde hizmet etmektir. 4- Kalemle ilmi tahsil etmektir. 5- Bazen bir saati bir sene ibadet hükmüne geçen, tefekkü

Emirdağ-I 307: Merhum Hasan Feyzi’nin dört parça şehnamesini aldık

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelâ : Az ihtiyatsız olarak buranın parti reisiyle gönderilen merhum Hasan Feyzi’nin dört parça şehnamesini aldık. Şimdi de bu dakikada çok müjdeli ve hastalığıma şifalı Hüsrev’in mektubunu aldım. O mektupta Zülfikar’ın fütuhatına ve makine ile Mucizat-ı Ahmediyeye başlamasına kadar ileri gitmesi, o kadar bana sevince sebep oluyor ki, bu gece rüyamda aynı sevinci bir mektuptan aldığımı görmüştüm. Sorduğunuz bir ay evvel “Evvelen bir meseleyi…” ünvanıyla Mucizat-ı Kuraniye Risalesindeki âyetlerin ekseri ilh… olan parçayı Mucizat-ı Kuraniy

Emirdağ-I 306: Hasan Feyzi'nin manzumesi

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” Merhum Hasan Feyzi, nurlardan aldığı hakikat dersini, nurlara işaret ederek güzel tanzim etmiş. Lâhika'ya girsin... Said Nursî Güzel oku, her zerrede coşkun birer mana var Derd ehline bu manada canlar sunan eda var. Vermek için parlaklığı, gamlı gönül evine Bir bak hele, her ciladan üstün olan cila var. Derin, güzel düşünce ile incelersen bunu sen Zayıflamış ruhlar için dağlar gibi gıda var. Hem dilersen, tükenmeyen sermaye-i serveti Aç gözünü Nurlara bak, işte sana tufan gibi gınâ var. Beni tanı, yürü kulum yürü diye bizlere Her nefeste şefkat ile Rabbimizden nida var. Duymuş isen bu nidayı her zerrenin dilinden Müjde olsun, a

Emirdağ-I 305: Mustafa Oruç'un bir mektubu

Tashihten sonra Lahika'ya girsin.. بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Çok muhterem ve müşfik Üstadım Efendim Hazretleri! Kardeşim Ceylan’ın babasıyla göndermiş olduğunuz kıymetli mektubunuzu sonsuz sevinçler içinde aldım. Çok sevgili ve müşfik Üstadım Hazretleri! Bu yüksek lütuflarınıza mazhar olduğumdan dolayı ne kadar memnun olduğumu tariften âcizim. Cenab-ı Hakk’ın bu ihsanına karşı ne kadar şükürler etsem yine azdır. Âlicenap Üstadım Efendim! Sizin yine tesemmümden rahatsızlığınızı öğrenince çok üzüldüm. İnşallah buna cüret eden zındıkların elleri yakında kurur. Göndermiş

Emirdağ-II 794: Neşrolunan mektuplardan bizi mahrum bırakmayınız (Urfa nur talebeleri)

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Çok muhabbetli, sevgili, kahraman ağabeylerimiz Zübeyir, Ceylan, Bayram, Hüsnü efendiler! Evvelen : Hizmet-i Kuraniyenizde muvaffak olmanızı diler sıhhat ve afiyetinize ve uzun ömürlerinize daimi dualar eder, dualarınızı istirham ederiz ve binler selamlarımızı takdim ediyoruz. Sâniyen : Sizler her zaman hatırımızda ve dualarımızdasınız. Sizlerden istirhamımız budur ki, her neşrolunan mektuplardan vesair şeylerden bizi mahrum bırakmamanızdır. Bu hususta bizleri mahrum bırakmamak sizin o himmet-i âlişânınızdandır. Elbette bizler de daima sizlerin o müste

Emirdağ-I 304: Nazif, benim kendi hattımla, Zülfikar'ın başında bir parça yazımı istiyor

(Muharrem / 3) بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelen : Kahraman Nazif'in ve hakikaten Nazif ruhunda ve sadakatinde kendi arkadaşlarının makine ile vesair cihette Nur'a hizmetleri, bu memleketi cidden minnettar edecek bir vaziyettedirler. Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin, âmin. Hususen makinelerinin mahsulatı hem ziynetli, hem açık, hem sıhhatli ( Haşiye-1 ) olmasından, büyük bir muvaffakiyettir. Cenab-ı Hak Nazif'e çok Salahaddinler, İbrahimler vermiş. Haşiye-1 : Bu defaki yirmidört sahifede yalnız iki üç noktada خ ح ol

Emirdağ-I 303: Demek ikinci bir ruhum hükmünde, Hasan Feyzi benim bedelime ölmüş ve ölüyor

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelen : لِكُلِّ مُصِيبَةٍ؛ اِنَّا لِلّٰهِ وَ اِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ “Her türlü musibet için (şu ayeti söyleriz): Biz şüphesiz Allah'a aidiz ve şüphesiz Ona döneceğiz.” (Bakara Suresi, 2:156) Risale-i Nur'un kahramanlarından ve Hâfız Ali'nin makamına geçen merhum Hasan Feyzi'nin vefatı, Denizli'ye, Risale-i Nur dairesine ve bu memlekete ve âlem-i İslam'a büyük bir zayiattır. Fakat kendisi, pek samimi ve hâlis ve fevkalâde beyanatıyla ve dersleriyle, inşallah kendi yerinde çok Hasan Feyzi'lerin yetişmesine bir zemin ihzar etmiş, sonra gitmiş. Aynen biraderzadem Abdurrahman gibi, bir-iki senede on sene kadar Nurlara

Emirdağ-II 793: Sözler’i kürtçeye tercüme etmek hatırımıza geldi (Urfa nur talebeleri)

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Sevgili seyyid-i senedimiz, şehinşah-ı ebedîmiz, Üstadımız Efendimiz Hazretleri! Evvela : Hadd ü hasırdan efzûn-u bînihayet selam ve hudutsuz tahiyyelerimizi takdim eder, mübarek el ve ayaklarınızdan kemal-i hasretle öper, âcizâne hakirâne dualar eder... müstecab, makbul dualarınızı bu âciz talebelerinizin üstünden esirgememek sizin o âli himmetinizin fart-ı şefkatindendir. Sâniyen : Biz gündüzleri kuşluk vakitlerinde masumları okutup Risale-i Nur’la ders veriyoruz. Ve her akşam mağrip namazından sonra yarım saat kadar birkaç kişi geliyorlar, beraber ok

Emirdağ-I 302: Eğer emr-i Hak vâki olsa ölsem, benim intikamımı aramayınız

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Sakın hiç müteessir olmayınız. Hastalığımın mahiyetini size beyan etmek lâzım geliyor. Bundan, ziyade müteessir olanlara da göstermeyiniz. Hem de hiç merak etmeyiniz. Çünkü bütün ağır elemlerime ve gaddarların dehşetli desiselerine ve sıkıntılı hastalığıma, hatta ölümümü tâcil eden ağır belalara, musibetlere karşı Nur şakirdlerinin kesretli makbul duaları bana kâfi geldiğini katiyyen kanaatim gelmiştir. Ben sizi müteessir etmek için bu mektubu yazmıyorum, belki manen bir sevinç içindir. Evvela : Şimdi bir hâletimi size beyan etm

Emirdağ-I 301: Konyalı Sabri'nin mektubu

İşarât olunan kısmı Lahika'ya girsin.. بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık Üstadım Efendim Hazretleri! Bu günlerde üniversiteye giden birkaç talebelere birden onüçe ve onaltıdan yirmiye kadar Sözler'i verdim. Ve Sirâc-ul Gâfilîn ve İhlas Risalesi'ni de beraber verdim. Bugün sayenizde üniversitede ve Ankara Hukuk'unda mevcut talebeler; mühendis, kimyager, eczacı, dişçi, doktor, Yüksek Muallim'de muallem olarak otuz kadar Risale-i Nur talebesi vardır. Ve bunlar öyle bir ciddiyetle sarılmışlarki, her birisi "istediğimiz kadar arkadaş elde edeceğiz" diye söz veriyorlar. Ve hepsi duanıza muhtaç ve sizden manevi himmet diliyorlar. Bu gün Maraş Vâizi Zekeriya Efendi'den aldığım mektupta Risa

Emirdağ-I 300: Rumuzat-ı Semaniye'yi yazdığım zaman hem çok acele telif edilmiş..

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelen : Bana gelen Zülfikar Mecmualarının içinde ehemmiyetli sehivler bulunuyor. Kısmen tashih ediyorum. Fakat bazı küçücük sehivler var ki, ehemmiyetli manayı bozar. Meselâ dört-beş nüshada aynı sehvi gördüm ki, Mucizat-ı Kuraniye zeyillerinden “Kenz-ül Arş duasından gelen birinci nükte-i Kuraniye” namında olan İkinci Nükte-i Remziye’deki ondokuz defa "gelmesi" kelimesi gelmiş. Birinci sahifenin ortada ve âhirinde hem yâ’nın ( ى ) hem mim’in ( م ) hem lâm’ın ( ل ) ve nida vaktinde İsmullah’ın başında bulunan yâ ( ى ) ondok

Emirdağ-I 299: İşte yine hatıra geliyor ki; o şefaatçi de Risale-i Nur'dur (Sabri)

-Lahika'ya- بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, üzerinize olsun.” Aziz ve sıddık Üstadım Efendim Hazretleri! Hulûlüyle şerefyâb olduğumuz mübarek bayram-ı şerifinizi candan tebrik eder, Cenab-ı Erhamürrâhimîn'den alem-i İslam için mübarek vücud-u nazikânenizi sıhhat ve afiyet üzere daim olmasını dileriz. Üstadımız Efendimiz Hazretleri! Şu son günlerde tekrar mel'unâne size yapılan tecavüzden dolayı çok mahzunuz. Bizim gibi acizlerin elinden hiçbir şey gelmez. Hatıra geliyor: Bu zamanın bütün alem-i İslamın fevc fevc isyan deryasına gark olduğu malumdur. Tabiidir ki bunları kurtarmak için bu asrın bir şefaatçisi olmak lazım.

Emirdağ-I 298: İnebolu ve civarı nur şakirtlerinin bir mektubu

Tadilden sonra Lahika'ya girsin.. Üstadımız emretmişler ki, tadilden sonra Lahika'ya kaydedilsin. Biz de tadil edilecek kelimeler çok olmadığından tadil etmeden Lahika'ya geçirdik. بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.” Çok sevgili ve çok müşfik Üstadımız Efendimiz Hazretleri! Risale-i Nur'un hurufatı adedince Cenab-ı Hakk'a şükürler olsun ki, başımızda kurtarıcımız, şefîimiz, baş tacımız, sevgili Üstadımız olarak tekrar bizleri bu mübarek günlerde bulundurdu. Elhamdulillah bu sebeple siz sevgili Üstadımızın da hulûlüyle müşerref olduğumuz îd-i saîd-i adhânızı bilcü

Emirdağ-I 297: Halil İbrahim'in bir mektubu

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.” وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ “Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, üzerinize olsun.” Çok muhterem ve çok sevgili, kıymettar, Üstadımız Efendimiz Hazretlerine! Hulûlüyle müşerref olacağımız ve âlem-i İslam için bir fidye-i can ve re's-i necat olan îd-i adhânızı tebrik ve tes'id eyler ve nice nice emsal-i kesiresiyle sema-yı manevi olan Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'da üstadlık ve dellallık eylemenizi kâbe-i muazzamada rızâ-yı İlahi için yapılan tavaflar ve tekbir teşrikler ve cebel-i Arafat'ta “Lebbeyk, Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk” sayhaları ve kesilen kurbanlar hakkı ve hürmeti için ol Mevla-yı Müteal ve Tekaddes Hazretlerinden tazarru ve niyaz eyler ve bu münasebetl