Emirdağ-I 309: Aşığım deryâna dalmaya geldim (Mustafa Oruç)

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

“Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.”

وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ

“Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44)

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا

“Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.”

Çok müşfik, çok sevgili Üstadım Efendim Hazretlerine!

Lütuf buyurduğunuz sevimli mektuplarınızı ve nurlara ait sekiz parça emanetleri mesrurane aldım ve hadsiz derece memnun oldum. İnşallah himmet ve dualarınız bereketiyle ve bizim de elimizden geldiği kadar nurların neşrinde olan gayretlerimiz pek yakında semeresini verecektir. Ve yine inşallah üniversite gençliğinde Risale-i Nur'a olan sonsuz ihtiyaç Allah'ın tevfik ve inayetiyle gençlik tarafından idrak olunup üniversitemiz bir nur mektebi haline dönecektir. Çünkü Risale-i Nur'a olan ihtiyaç pek çok fazladır. Zaten Risale-i Nur yeni neslin en derin ihtiyaçlarına Kuran-ı Kerim namına ders veriyor. Yeni neslin terbiyesinde ve yetişmesinde vasıta olacak, rububiyet-i mutlakanın da bizzat bunu iktiza etmesiyle, bu asırda Kuran-ı Kerim namına ders veren ve hâdî vazifeliğini temsil eden Risale-i Nur'dur. Risale-i Nur bu ihtiyacı karşılamak için doğmuştur. Ve yine onun içindir ki Risale-i Nur eczaları bu devrin münevver tabakasına herkesten ziyade bakıyor ve dersini veriyor. Madem ki dersini vermiş ve veriyor, mutlaka onun tilmizleri de bulunacaktır.

Bu münasebetle bir sene önce dediğim gibi:

Aşığım deryâna dalmaya geldim

Dertliyim dermanım bulmaya geldim.

Kusurumun affını niyâza geldim

Aczimi fakrımı beyana geldim.

Gözlerim görmüyor görmeye geldim

Kulaklarım duymuyor duymaya geldim.

Kalbim pas bağladı silmeye geldim

Dağılan aklımı dermeye geldim.

Varımı yoğumu satmaya geldim

Lütfunla felâha ermeye geldim.

Fazlınla rızâna ermeye geldim

“Rabbimsin” diyerek kapına geldim.

Bu kudsi vazifemde dahi derim:

Aşığım aşkında deryâmı buldum

Dertliyim derdimde dermanım buldum

Mâsiva tozunu gönül yüzünden

Tevhid ile sildim Elhamdulillah.

Buradaki umum nurcu kardeşlerimizin bâki hürmet ve selamları vardır. Bilhassa Vaiz Şeref Efendi, el ve eteklerinizden öperek dualarınızı niyaz ediyorlar. Mektubuma bu kadarla son verirken en derin sevgi ve hürmetlerimle yed ve kadem-i şeriflerinizi öperek sıhhat ve afiyetler dilerim.

اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى

“Bâkî olan sadece O’dur”

Duanıza çok muhtaç

Mustafa Oruç

Emirdağ Lahikası, Hayrat Neşriyat, c.2, s.356