Emirdağ-I 306: Hasan Feyzi'nin manzumesi
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
“Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.”
Merhum Hasan Feyzi, nurlardan aldığı hakikat dersini, nurlara işaret ederek güzel tanzim etmiş. Lâhika'ya girsin... Said Nursî
Güzel oku, her zerrede coşkun birer mana var
Derd ehline bu manada canlar sunan eda var.
Vermek için parlaklığı, gamlı gönül evine
Bir bak hele, her ciladan üstün olan cila var.
Derin, güzel düşünce ile incelersen bunu sen
Zayıflamış ruhlar için dağlar gibi gıda var.
Hem dilersen, tükenmeyen sermaye-i serveti
Aç gözünü Nurlara bak, işte sana tufan gibi gınâ var.
Beni tanı, yürü kulum yürü diye bizlere
Her nefeste şefkat ile Rabbimizden nida var.
Duymuş isen bu nidayı her zerrenin dilinden
Müjde olsun, artık sana cennet denen safâ var.
Uzaklara bakma, Nurlara bak yürü, âlem onun âyinesi
Görmez misin, her yüzünde aynı renkte ziya var.
Bir güneştir her zerrede cilve yapıp parlayan
Bilmez misin, sende dahi o edadan eda var.
Eller açıp yürü bugün kana kana Risale-i Nur'dan ışık al
Aşka uyan, nura kanan her zerrede reha var.
Hüner değil, dostu düşman; yârı ağyar eylemek
Yâdı biliş yapasın ki, ancak dostta vefa var.
Hünerdir ki, yaprak atlas, toprak elmas olmalı
Çünkü bir bak, ne yaprakta ne toprakta beka var.
Kısa görüp denizleri damlalara çevirme
Hakikatte, her damlada gizli birer derya var.
Damla iken aslın senin, dağı taşı aşarsın
Hem gökleri keşfedersin, sende ey nur, böyle deha var.
Bir noktayı cihan yap, o cihana hâkim ol
Zira senin bir noktanda, güneş kadar zekâ var.
Her zerrenin kâbesidir kalbi yine kendine
Dikkat eyle, herbirinde yine ancak Hudâ var.
Sakın Feyzi, sen gözünü Hak yüzünden ayırma
Hakkı gören gerçeklere, hakkı kadar atâ var.
Denizli Kahramanı Merhum
Hasan Feyzi
Emirdağ Lahikası, Hayrat Neşriyat, c.2, s.352
Konferans, Envar Neşriyat, s.107