Emirdağ-I 284: Bu kahraman şakirdler, Zülfikar’ın güzel hakikatlerine güzel bir libas giydirmişler

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

“Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.”

وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ

“Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44)

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا

“Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.”

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Evvelâ: Dört Zülfikar, bir Asâ-yı Musa arefe gecesinde bu bayramımıza firdevsî ve nuranî bir hediye oldu. Onları yazan Marangoz Ahmed, Efe Şükrü, Ali Osman, Merhum Ahmed’in kerimesi Hatice’nin defter-i hasenatına Cenab-ı Hak herbir harfine mukabil bin hasene yazsın ve onlara ve geçmişlerine binler rahmet eylesin, âmin.

Hakikaten bu kahraman şakirdler, Zülfikar’ın güzel hakikatlerine güzel bir libas giydirmişler. Benim şiddetli hastalığım ve o hastalıktan gelen şiddetli sıkıntılarım onları yanımda görmekle ve düşünmekle ve bakmakla hafifleşiyor. Maddi bir ilaç hükmüne geçiyorlar. Sava medrese-i Nuriyenin kahramanâne kalem hizmetleri bu memleketi ve âlem-i İslamı ileride çok minnettar edeceğini gösteriyor. Mâşallah Ali Osman, Nur’un neşir ve yazı gibi iki vazifesini yaptığı gibi, iki mecmuayı birden ve mükemmel yazmış.

Sâniyen: Kahraman Nazif’in makine mahsulü sekiz sahifede yalnız iki küçük sehivden başka bulamadım. Bin mâşallah. Bu faal kardeşimiz kâğıtların âdi olmasına rağmen pek güzel ve süslü ve dikkatli yazıyor. O sehivlerden birisi, 61. sahifede “büyük” yerine “bütün” sehven yazılmış. 59. sahifede “mütederric” yerinde “münderic” yazıp “te” noktasının yarısını noksan bırakmış. Madem böyle hârika şakirdler, Risale-i Nur’a sahip çıkmışlar. Benim vazifeme çalışmama mâni ne kadar hastalıklar ve ölüm de olsa beş para ehemmiyeti yok. Zaten "işaret-i gaybiye ile altmışdörtte vazifem bitecek" ihbar edilmiş. Demek bana ihtiyaç kalmayacak. Evet iki Isparta’nın kahramanları o vazifeyi benden çok mükemmel görüp sahip çıkacaklar diye müjde verilmiş. İnebolu şakirdlerinden Ali Osman’ın oradaki şakirdlerin bir kısmını Nur hizmetinde gayretlerini ve lâyık oldukları faziletlerini gösteren mektubunu işaret ettiğim kısımlar Lâhika’ya girsin.

Sâlisen: Karye-i İrfan talebeleri namına ciddi iki kardeşimiz Mehmed Asan ve Mustafa Bayram’ın tebrik mektublarını ve neşriyat-ı Nuriyede faaliyetlerini ve tam sebatkârane ileri gittiklerini anladım. Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin. Ve onların ve Karye-i İrfan ve Homa’daki kardeşlerimizin de benim bedelime bayramlarını tebrik ediniz. Hususen Isparta, Kastamonu ve Denizli vilayetleri, umum memlekette umum kardeşlerimize ve hemşirelerimize ve masum ve ihtiyar taifelere birer birer hem bayramlarını tebrik, hem selam ve selametlerine dua ederiz.

Duanızdan daima istifade eden kardeşiniz

Said Nursî

Emirdağ Lahikası, Hayrat Neşriyat, c.2, s.285