Emirdağ-I 319: Ahmed Fuad'ın bir mektubu

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

“Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.”

وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ

“Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44)

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا

“Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.”

Çok mübarek ve muhterem, çok sevgili ve müşfik Üstadım Efendim Hazretleri!

Nurların neşri ve tabı hakkındaki istirhamâtımı reddetmeyerek kabul ve bu hakir ve biçare şakirdinizi mahzâ bir lütuf ve inayetinizle en geri saftaki yerinden haslar sınıfına almakla taltif ve tesrir buyurdunuz, teşekkürlerimi arz eylerim. Bu zavallı milletimizi gösterdiğiniz nurlu yolda Şeriat-i Ahmediye (a.s.m.) caddesinde izinizden yürür görmekle Rabbim siz Üstadımız Efendimizi hem bu dünyada mesrur eylesin, hem de nurlar sebebiyle imanlarını kurtararak ehl-i Cennet olduklarını âlem-i ahirette temaşa buyurmakla sizleri ebediyen memnun eylesin, âmin, âmin, âmin.

Kıymetli Üstadım Efendim! Kainatın tılsımını çözen Hazret-i Kuran’ın esrarını biz muhtaçlara gösteren taklidî imandan biz biçareleri tahkikî imana terfi ettiren, ruhlarımızı nurlar alemine yükselten Risale-i Nur'u bizlere armağan etmekle üzerimize geçen haklarınız pek büyük ve çok ağırdır. Bu çok kusurlu biçare şakirdiniz, bu unutulmaz iyiliklerinizin hadsiz ve ölçüsüz haklarınızın şükrünü ve hizmetini ödeyememekle dilhûnum. Gönül ne kadar ister ki, âzad kabul etmez bir köle gibi, kalan ömrümü zâtî ve şahsî hizmetlerinize vakfedeyim. Biz biçarelerin imanlarımızı kurtarmak ve ebedi saadetlerimizi temin arzusuyla çarpan o mübarek ve müşfik kalbinize Rabbim elem ve keder vermesin. Ondaki bütün sıkıntıları ferah ve sürura tebdil ve tahvil eylesin, âmin, âmin, âmin. O kalb-i mübareki incitenlere Allah Zülcelal iman ve insafla inayet ve kalplerini nurlara musahhar eylesin, âmin, âmin, âmin.

İlahî Ya Rabbi! Sidre-i Arş-ı Mualla hürmetine Üstadımız Said Nursi'nin manevi havâssından ve mişârunileyhin dualarından bu dünyada bizleri mahrum etme Yâ Rabbi! Âmin, âmin, âmin. Âlem-i ahirette sevgili Habib'inin livâ-ül hamd isimli sancağı altında biz nurcuları Üstadımızın yanında kafile-i nur olarak haşir ve cem eyle Yâ Rabbi! Âmin, âmin, âmin. El ve ayaklarınızı hürmetle öper dualarınızı rica ederim, Üstadım Efendim.

اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى

“Bâkî olan sadece O’dur”

Dualarınıza pek muhtaç kusurlu şakirdiniz

Safranbolu Eflani Nahiyesi'nde mütekaid muallim

Ahmed Fuad

Emirdağ Lahikası, Hayrat Neşriyat, c.2, s.381