Emirdağ-II 802: Polislere Üstadımız şehrin dışında yarım saat tam ders verdi

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

“Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.”

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ

“Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, üzerinize olsun.”

Aziz, sıddık kardeşlerimiz Said, Âtıf!

Evvela: Üstadımız dün sizi Ankara’ya gidebildileri mi diye merak etti. Biz döndükten sonra siz ne zaman gittiniz ve orada kardaşlarla ne konuştunuz? Üstadımız sizi Konya halkına vekil olarak bırakmıştı.

Sâniyen: Konya’da olan hadise için merak etmeyiniz. Sıkı tedbirleri daha ziyade ilanât hükmüne geçti ve kalplere tesir edip Risale-i Nur’la alâkaya sevkedip muhabbete vesile oldu. Üstadımız da bu hadiseden çok memnun oldu ve mesrur idi. Sizden sonra biz dönerken bizi takip eden motorlu ve jipteki polislere Üstadımız şehrin dışında yarım saat tam ders verdi ve Risale-i Nur’un kuvvetini hakkaniyetini ve galebesini ve Nur Talebelierinin tesirli hizmetini tam anlattı. Ve “bizim vazifemiz asayişi temin ve manevi polislik olduğu için, siz de maddeten polislik vazifesiyle yardım hükmünde olduğu için size hiddet etmedim” dedi ve onları da duasına aldı. Bizler de hamd olsun salimen geldik. Bütün kardeşlerimize birer birer selam eder dualarınızı isteriz, hizmetinizi tebrik ederiz.

اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى

“Bâkî olan sadece O’dur”

Kardeşleriniz

Hususi Arşiv, no.3043