Emirdağ-I 236: Bugünlerde rahatsızlık için Evrad-ı Bahaiye'yi ezber değil, kitaba bakarak okudum

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

“Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.”

وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ

“Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44)

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا

“Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.”

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Evvelen: Bu kıymettar mübarek Ramazan’da sevabın çok ziyadeleşmesine bir sebep olan şiddetli hastalık içinde Kur’an'dan her gün bir cüz ve pek çok zevkli ve cazibedar ve sevabdar olan Hizb-i A’zam-ı Kur’anî’den yirmi sahife okurken kahraman Tahirî’nin ve merhum Büyük Hâfız Ali’nin ne kadar büyük bir vazife yaptıklarını ve onun ve Hizb-i Nuriye’nin tevafuklu tab’ına muvaffakiyetlerini şükranla ve çok hayretle karşılayıp binler mâşallah ve bârekâllah derim. İnşallah şimdi bir veya müteaddid Hâfız Aliler ve Tahiriler İnebolu’da ve Denizli’de tezahür etmeye başlamaları, Zülfikar-ı Mucizat dahi büyük bir fütuhata vesile olacağını bir beşarettir, bir fâl-i hayırdır. Kahraman Nazif’in Mucizat-ı Kur’aniye'den makine mahsulatı olarak on sahife bize göndermiş. Binler âferin kazanmış ve ehl-i imanı çok sevindirmiş. Siz münasip görseniz Meyve’nin Onuncu Meselesi veya hulasası, Mucizat-ı Kur’aniye zeyilleri içine girsin. Hakikaten baba-oğul Nurların kahramanıdırlar. Cenab-ı Hak muvaffak ve şeytanların şerrinden muhafaza eylesin, âmîn.

Sâniyen: Bugünlerde rahatsızlık için Evrad-ı Bahaiye'yi ezber değil, kitaba bakarak okudum. Âhirinde ihtitam-ı Bahaiye olan hâtimesini manasını bilemediğimden, eskiden beri okumuyordum. Haydi bir defa bunu da okuyayım dedim. Gördüm ki, bir sahifede ve uzun altı buçuk satırında, ondokuz defa "nur nur nur" kelimeleri var. Kati kanaatim geldi ki Şah-ı Nakşibend, Gavs-ı Azam gibi Risale-i Nur'u ve kudsî hizmetini keşfen müşahede edip tahsinkârane haber vererek ona işaretler ediyor. Ben de, yalnız o altı satırı ve baştaki satırı ve âhirdeki satırıyla otuz senelik Bahaiye virdime, onların Nurların intişarına muavenetleri niyetiyle ilhak eyledim.

Sâlisen: Atabeyli Lütfü namında bir kardeşimiz mektubunda pek ciddi bir alâka ile Nurlara şakird olmak istiyor. Madem kahraman Tahiri’nin akrabasındandır ve ismi Lütfü’dür ve müdakkikane mektubunda kabiliyetini gösteriyor. Elbette merhum Lütfü’nün vârislerinden olmasını kabul ederiz.

Râbian: Bu mektubu sabah yazmıştım. Şimdi dört mektubunuzu aldım, daha bakamadım. Hem ikisi yeni harfle yazıldığından bilemedim ve kimden geldiğini anlamadım, sonra bakacağım. Isparta yangını beni mahzun eyledi. Geçmiş olsun deriz. Umumunuza selâm.

اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى

“Bâkî olan sadece O’dur”

Kardeşiniz

Said Nursî

Hüsrev'in küçük mektubatını aldım. Ve İnebolu kahramanların gayretlerine binler mâşallah, bârekâllah.

Emirdağ Lahikası, Hayrat Neşriyat, c.2, s.182

Emirdağ Lahikası I, Envar Neşriyat, s.175

Emirdağ Lahikası I, Tenvir Neşriyat, s.164