Emirdağ-I 362: Bu yakınlarda iki Miralay ve bir Mebus, Üstadın yanına geldiler

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

“Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.”

وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ

“Hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ Sûresi, 17:44)

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا

“Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, ebedî ve dâimî olarak üzerinize olsun.”

Çok mübarek ve muhterem Ağabeylerimize!

Bu yakınlarda Üstadımızın yanına ehemmiyetli iki Miralay (ikisi de jandarma kumandanlarından), bir de ehemmiyetli bir Mebus (partinin müfettişlerinden) Üstadın yanına geldiler. Uzun bir sohbetten sonra, üçü de kemâl-i teslimiyetle, Üstada dostluğa karar verdiler. Ve birisi, şimdiden Risale-i Nur talebesi olmuş. O Mebus (müfettiş-i umumi), Eski Said’in dostuymuş. Gittikten sonra haber aldık ki, bu zatın vasıtasıyla eski dahiliye vekili ve şimdi partinin kâtib-i umumisi olan Hilmi Bey, bilhassa hususi olarak Üstadın ziyaretine gelecek ve dostane bir surette görüşecek. Onun için Üstad da size gönderdiğimiz bu sureti aynen onun eline vermek, o mevzuda konuşmak için kaleme alınmış. Daha o gelmeden berâ-yı malumat size göndermeye Üstad bize izin verdi.

Hem Re’fet Bey'in mübarek mahdumu Hüsnü’nün küçük risalesinin âhirine duasını yazdı, onu da leffen gönderiyoruz. Cenab-ı Hakk'a hadsiz şükür olsun ki, hem Nurcu, hem ciddi dost, hem mütedeyyin bir kaymakam, şimdi buraya kaymakam olmuş. Eskide size gönderilen “Dahiliye Vekili ile Bir Hasbihal” namındaki parçayı dahi gönderiyoruz. Onu da Üstad ona okuyacak.

اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى

“Bâkî olan sadece O’dur”

Çok kusurlu kardeşleriniz

Emirdağlı Hayri ve Mustafa

Emirdağ Lahikası, Hayrat Neşriyat, c.3, s.33

Emirdağ Lahikası I, Envar Neşriyat, s.222

Emirdağ Lahikası I, Tenvir Neşriyat, s.211